Hormonun ne kadarının zararsız, ne kadarının zararlı olduğu; kimyasal gübre
miktarının üst sınırının ne olduğu tartışıladursun, soframızda bir
başka bomba daha var: Katkı maddeleri!
Katkı maddeleri tam 15 bin çeşit. E bilmem ne...Çoğu ambalajlı ürünlerde,
hazır gıdalarda. Çocuğunuzun yediği dondurmada, çikolatada, gofrette, bisküvide
bu maddelerden var. Diyetinizin baş köşesinde yer alan konserve balıklar da
bu maddelerden nasibini almış. İş dönüşü yemek yapmaya vakit harcamamak
için tercih ettiğiniz hazır gıdalar da listede. Hatta kadınların dudağını,
yanağını, cildini ve saçını emanet ettiği kozmetik ürünler de katkılı.
Paketlerin üzerinde o 'E'li kodlar yazıyor yazmasına ama kullanıcının
bunun ne olduğunu anlaması pek mümkün değil.
İşte o anlamadığımız maddelerin bazı 'yan etkileri' var ki, bir çok
Avrupa ülkesi, hatta ABD, bazılarını yasaklamak zorunda kalmış.
Çünkü bu maddelerin öncelikle kanserojen etkileri var. Ama etkiler bunlarda
da bitmiyor. Liste; kalp ve sinir hastalıkları, solunum ve sindirim sistemi
bozuklukları, cilt hastalıkları, alerji diye uzuyor. Liste uzuyor uzamasına
ama tartışma da sürüyor. Çünkü bu maddelerin kesin hastalık nedeni olduğu
henüz tümüyle bilimsel olarak kanıtlanabilmiş değil.
EN ÇOK TARTIŞILAN KATKI MADDELERİ
KAFEİN: Kafein, çay ve kakaoda doğal olarak bulunan bir bileşen. Gazlı,
alkolsüz içeceklerin de önemli bir katkısı. Uyarıcı etkisi olan bir bileşik.
Mide asidini ve geçici olarak tansiyonu artırdığı biliniyor. Kafenini aşırı
dozda alınmasında, sinirlilik ve uykusuzluk görülüyor. Bu tür problemler günde
2-7 kutu kola içen çocuklarda da görülüyor. Kafein, üremeyi ve fetusun
gelişimini de etkiliyor. Ayrıca laboratuvar hayvanlarında yapılan deneylerde
doğum kusurlarına neden oluyor.
ASPARTAM: Yaklaşık 20 yıldır yaygın olarak kullanılan bir tatlılaştırıcı.
Sweet ticari adıyla biliniyor. Sakarinin yüksek dozlarda neden olduğu tat
bozukluğu nedeniyle sakarin miktarının düşürülerek hazırlandığı karışımlarında
yer alıyor. Ancak bebeklerin kanlarında asparmat düzeyi toksik değerlere çıktığında
mental geriliğe neden oluyor. Pek çok tüketicinin aspartam alımına bağlı
olarak baş ağrısı, epileptik nöbetler, halsizlik, menstral problemler yaşadıkları
rapor ediliyor.
ASESÜLFAM-K: Son yıllarda kullanımı çok yaygın bir tatlılaştırıcı.
Sakızlarda, içeceklerde, kuru içecek karışımlarında, jelatinli tatlılarda,
puding ve kremalarda kullanılıyor. Sıcak içecek şekeri olarak paket ve
tablet formunda da satılıyor. Hayvan denemelerinde yüksek dozlarda kansere
neden olduğu gözlendi. Bu sonuçlar insanda da kanser riski oluşturabileceği
kuşkularını gündeme getirdi.
ANTİOKSİDANLAR: Bu kimyasallar, yağlarda ve yağlı gıdalarda oksidasyonu ve
ransiditeyi geciktiren yapay antioksidanlardır. WHO'ya bağlı Uluslararası
Kanser Araştırmaları Ajansı bu kimyasalların insanlarda kansere neden olma
olasılığı üzerinde duruyor. California'da kanserojen maddeler listesine alındılar.
Bazı çalışmaların sonuçları bunların kanserojen olma ihtimali olduğunu
gösteriyor.
OLESTRA: Bir sukroz eksteri olan olestra yağla yer değiştiren yapay bir bileşik.
Amerika'da çeşitli fast-food'ların üretiminde (özellikle patates
cipslerinin kızartılmasında) yaygın olarak kullanılıyor. Vücutta
metabolize olmadan atılıyor ve yağda eriyen vitaminlerin de vücuttan uzaklaştırılmasına
neden oluyor. Olestralı ürünlerin tüketimine bağlı olarak bazı mide
krampları, diyare ve ciddi sindirim sistemi rahatsızlıkları rapor edildi.
NİTRİT VE NİTRAT: Sodyum nitrit ve sodyum nitrat yüzyıllardır et ürünlerinde
kullanılan iki kimyasal. Nitrat kendi başına zararsız olmakla birlikte nitre
dönüşerek etkisini gösteriyor. Bunların kanserojen olduğu biliniyor. Bu
maddeler yüksek sıcaklıklarda daha kolay oluşuyor. Çalışmalar et ürünlerinde
nitrit ve nitrat kullanımının en aza indirilmesi yönünde. Bu alandaki son
uygulamalarda üretime askorbik asit ilavesi yapılıyor. Çünkü askorbik
asit, nitritin sağlayacağı renk oluşumu ve diğer reaksiyonları hızlandırarak
daha az nitrit kulanımını sağlıyor.
YAPAY RENK MADDELERİ: Yüzlerce yıldır kullanımakta olan yapay renk
maddelerinin pek çoğunun zaman içinde toksik ya da kanserojen etkileri görüldü
ve yasaklandı. Günümüzde sınırlı sayıda yapay renk maddesine izin
veriliyor. Bazı renk maddeleri (tartrazin, eritrosin gibi) üzerinde kuşkular
devam ediyor. Son yıllarda gıda endüstrisinde doğal renk maddelerinin kullanılmasına
eğilim arttı.